Josh Harry Holloway
Profesör & Müdür & Seherbaz & Gryffindor Bina Sorumlusu
Yaş :
Kayıt tarihi : 10/09/08
Mesaj Sayısı : 88
Nerden : Londra
Lakap :
|
Konu: ÖlümYiyenlik C.tesi Kas. 29, 2008 9:49 pm |
|
|
Başvurunuzu yapın..Ve neden istediğinizi yazmayı unutmayın.. |
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik Cuma Ara. 05, 2008 7:34 pm |
|
|
ölüm yiyen olmaki istiyorum çünkü benim kanımda varr ölüm yiyenlik |
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik Cuma Ara. 05, 2008 11:18 pm |
|
|
Reddedildi. Uygun neden değil.. |
|
Lizzie Jean Bennett
Karanlık Lady&Biçim Değiştirme Profesörü
Yaş : 29
Kayıt tarihi : 06/12/08
Mesaj Sayısı : 102
Nerden :
Lakap : LoLa
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik C.tesi Ara. 06, 2008 4:58 pm |
|
|
Josh ile diğer siteden PM yoluyla anlaşmıştık. Karanlık Lady'i seçebilirim demişti... Rp isterseniz aşağıda Bu konuyla da Josh ilgilenirse sevinirim...
Emma, o sırada elinde savaş tablosu, soğuk bir taşın üstüne oturmuş hesaplar yapıyordu. Savaşları çok seviyordu ancak en nefret ettiği şey, şu tablolardı. Neden böyle bir tablo vardı ki? Buna ne gerek vardı. Emma, hesaplar yapmaya devam ederken Birden kafasını kaldırdı. Bunun sebebi;
“Yardım edin!” diye bir ses gelmesiydi.
Bunun üzerine Emma, yerinden doğruldu. Ayağa kalktı ve çizelgeyi oturduğu soğuk taşın üstüne bıraktı. Emma, u sesin çalılıkların arasından geldiğine emindi. İlk önce çalılıklara doğru yürüdü ve bir dalı eliyle aralayarak ne olup bittiğini görmeye çalıştı. Ama hayır, hiç bir şey yoktu orada... Bundan emin olunca yerine oturdu ve hesap yapmaya devam etti. Aynı ses yine tekrarladı;
“Yardım edin!”
Emma, artık dayanamadı ve ne olup bittiğini kendi gözleriyle, orada görmek istediğini fark etti. Tekrar ayağa kalktı ve çalılıklara doğru yürüdü. Uzun bir süre yürüdükten sonra gördükleri karşısında donakalmıştı.
“Bu olamaz!” diye bağırdı Emma...
Emma, çalılıkların arasında yerde yatan ve çok ağır yaralanmış bir çocuk görmüştü. Ama o çocuğun savaş alanında ne işi vardı ki? Emma, uzun bir süre düşündü. Dalmıştı. Ancak çocuk tekrar;
“Bana yardım et!” diye bağırınca kendine gelebildi...
Emma, kafasını salladı, gözlerini ovdu. Ama bütün bunlar gerçekti. O çocuk ‘her nasıl olduysa’ savaş alanına girmiş ve birisi onu yetişkin sanıp ona büyü yapmıştı. Emma, çocuğun yanına gitti. Çocuk nefes nefeseydi. Emma’ ya güçlükle bir şey söyledi;
“Bana yardım etmelisin! Lütfen, kurtar beni, çok korkuyorum!” dedi.
Emma çocuğun kulağına eğilip çocuğa cevap verdi;
“Merak etme, iyileşeceksin. Seni en iyi şifacılara götüreceğim. Mutlaka iyileşeceksin.” dedi.
Çocuk Emma’ ya sevgiyle baktı. Emma, çocuğa arkadaşça gülümsedi ve onu kucakladı. Çocuk Emma’ nın gözlerinin içine bakarak;
“Teşekkür ederim..!” dedi.
Bu söz Emma’ yı çok duygulandırmıştı. Bu çocuğu kurtaracaktı. Evet, bu çocuk yaşayacaktı! Emma, çalılıkların arasında kucağında çocuk olmasına rağmen adeta uçuyordu. Çocuk ile hem birbirlerini tanımak için sohbet ediyorlardı hem de meraklarını gideriyorlardı. Emma, soru soruyor, çocuk cevap veriyordu. Bu sorular;
“Burada olmanın nedeni nedir?” , “Sen kimsin?” , “Seni yaralayan yüzü gördün mü?” gibi merak giderici sorulardı.
Emma, çocuğa son sorusunu soruyordu çünkü şifacının evine çok yaklaşmışlardı. Çocuğun gözlerine bakarak;
“Senin annen baban nerede tatlım?” dedi ve yola bakmaya devam etti.
Çocuktan yanıt gelmedi ama Emma, çok engebeli bir yolda olduklarından çocuğa bakamadı. Yaklaşık on dakika daha cevap bekledi çocuktan ama cevap vermeyince Emma, uygun bir yerde durdu ve çocuğa baktı. Çocuk, Emma’ nın kucağında ölü bir şekilde yatıyordu. Emma, adeta burkulmuştu.
“Ona yaşaması için söz vermiştim!” dedi ve olduğu yerde diz çöktü.
Emma, çocukla pek uzun bir süre geçirmiş olmamasına rağmen onu sevmişti. Ona kanı kaynamıştı. Bir dakika önce Emma ile sohbet eden çocuk, şimdi yerde ölü bir şekilde yatıyordu. Emma dayanamadı ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
“O daha çok küçük!” diye bağırdı.
Emma’ nın artık gitmesi gerekiyordu. Daha fazla burada kalmamalıydı. Savaş alanına dönmesi gerekiyordu. Çocuğun yüzüne bakarak;
“Hoşça kal MELEK, hoşça kal..!” dedi.
Not: Aralarda boşluk kalmış olabilir. Word'den yazıp yapıştırdığım için olabiliyor...
|
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik C.tesi Ara. 06, 2008 7:13 pm |
|
|
Tamam o zaman, admin ol sen :S |
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik C.tesi Ara. 06, 2008 9:09 pm |
|
|
nedenimi tekrar yazma şansım var mı?Varsa yazıyorum. Büyü güçtür ve güç ise özgürce kullanılmalıdır.Bence büyüyü özgürce kullanan kişiler ölümyiyenlerdir.Ve bende büyüyü özgürce kullanmak istiyorum. |
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik C.tesi Ara. 06, 2008 9:33 pm |
|
|
ben karışmıyorum Hayou artık, elimde olsa kabul ederdim, hala adminim ama siteyi bırakıyorum. |
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik C.tesi Ara. 06, 2008 9:47 pm |
|
|
Neyse ya josh gelene kadar... Tamam Hayou.. |
|
Josh Harry Holloway
Profesör & Müdür & Seherbaz & Gryffindor Bina Sorumlusu
Yaş :
Kayıt tarihi : 10/09/08
Mesaj Sayısı : 88
Nerden : Londra
Lakap :
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik Paz Ara. 07, 2008 2:07 pm |
|
|
Saçmalama Kelly..Karanlık Lady tamamdır.. |
|
Misafir
Misafir
|
Konu: Geri: ÖlümYiyenlik Paz Ara. 07, 2008 9:14 pm |
|
|
ben karanlık lord olmak istiyorum olmak için neyapmalıyım ve kara lord olursam Hogwarts tan ve dükkanımdan atılırmıyım |
|